Blog

Kadın Örgütleri’nden 11. Kalkınma Planı’na ‘Toplumsal Cinsiyet’ Tepkisi
Haberler & Duyurular

Kadın Örgütleri’nden 11. Kalkınma Planı’na ‘Toplumsal Cinsiyet’ Tepkisi

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin (SKH) gözden geçirildiği Yüksek Düzey Politik Forum 09-18 Temmuz tarihleri arasında Birleşmiş Milletler’in New York’taki genel merkezinde gerçekleşti. Türkiye’nin forum kapsamında ikinci gönüllü ülke raporunu Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal sundu. Ağbal, sunumunda toplumsal cinsiyet eşitliği konusuna yer vermedi. 

Sunumun ardından söz alan sivil toplum temsilcileri, Türkiye’de kadınların yasal hakları ile gündelik hayatta bu hakların kullanımı arasındaki uçuruma dikkat çekti. Toplumsal cinsiyet eşitliğine muhalefet eden grupların saldırıları ve siyasi irade eksikliğinin kadınların ve kız çocuklarının haklarına ulaşmalarını gitgide engellediği vurgulayan sivil toplum temsilcileri, TBMM’ye sunulan 11’nci Kalkınma Planından, daha önceki planlarda yer alan toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı ve kapsamının çıkarılmasına işaret ederek bu yaklaşımla 2030 yılına kadar SKH’ye ulaşmanın mümkün olmayacağını belirttiler. 

Türkiye’nin forumda sunduğu raporu sivil toplum kuruluşlarına geç açıklamasında dolayı Kadının İnsan Hakları – Yeni Çözümler Derneği, Kadın Dayanışma Vakfı, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Kadınlarla Dayanışma Vakfı, Kadın Koalisyonu – Uluslararası Çalışma Grubu, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, EŞİTİZ – Eşitlik İzleme Kadın Grubu, YERELİZ – Yerel İzleme Araştırma ve Uygulamalar Derneği Türkiye 2. Ulusal Gözden Geçirme Sivil Toplum Alternatif Raporunu mevcut uygulamaları ve somut koşulları göz önünde bulundurarak yayınladı.  

Dünya Ekonomik Forumu’nun her yıl hazırladığı Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi’nde Türkiye’nin 2018 yılı itibariyle 149 ülke arasında 130’ncu sırada yer almasının anımsatıldığı alternatif raporda, Türkiye’de SKH konusundaki duraksamanın toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda da sürdüğü dile getirildi. Kadınların boşanma sonrasında aldıkları yoksulluk nafakası, kadınları kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddete karşı koruyan 6284 sayılı kanun, İstanbul Sözleşmesi ve kadınların cinsellik ve doğurganlık sağlığına dair haklarına yönelik belirli kesimlerden saldırıların devam ettiği ifade edilen raporda, devletin yıllardır kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda çalışan bağımsız kadın örgütleri yerine aileyi temel alan ve dini referanslarla hak meselesine yaklaşan oluşumları dikkate almasının kaygı verici olduğu belirtildi. 

Türkiye’de toplumsal cinsiyet temelli kadına yönelik şiddet sonrası hizmetlerin sınırlı olduğunun aktarıldığı raporda, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinin (ŞÖNİM) yetersiz olduğu ifade edildi. Rapor, SKH maddelerinde yer alan cinsel şiddet dahil, toplumsal cinsiyet temelli şiddeti ortadan kaldırmanın en önemli yollarından biri olan kapsamlı cinsellik eğitimlerinin müfredatta yer almadığını da kaydetti.

“Kadın Örgütleriyle Diyalog Oldukça Zayıf”

Raporu hazırlayanlar arasında yer alan Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği Savunuculuk Koordinatörü Yeşim Erkan, genel olarak toplumsal cinsiyet kavramının içeriğinin hedefte olduğunu belirtiyor.  11. Kalkınma Planı’ndan toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının ve kapsamının çıkartılmasının SKH ile bağdaşmadığını dile getiren Erkan, “Yasalarımızı kadınları belli oranda korusa da yasaların uygulanması konusunda sıkıntılar var. Olumsuz yönde değiştirme için atılan adımları görüyoruz” diyor. Kadın örgütleriyle diyaloğun oldukça zayıf olduğunu aktaran Erkan, “Sahadan kadınların ne tür zorluklarla karşılaştığını biz biliyoruz Maalesef kanallar kapalı olduğu için görüşlerimiz aktaramıyoruz” diyor.

EŞİTİZ – Eşitlik İzleme Kadın Grubu’nda Av. Hülya Gülbahar, kadınların kazanılmış haklarına yönelik sistematik bir saldırı olduğunu belirtiyor. “Kadınları şiddete karşı yalnız bırakırlarsa ellerindeki her şeyi alabileceklerini düşünüyorlar” diyen Gülbahar, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair yasanın kadınların sahip olduğu tüm haklarını koruyan bir kalkan olduğunu ifade ediyor. 

Kadın haklarına yönelik saldırının iki başlangıç noktası olduğunu vurgulayan Gülbahar, şöyle devam ediyor:

“Medeni Kanunda nafaka hakkını gasp ederek, Türk Ceza Kanununda çocuklarla cinsel ilişki yaşı düşürerek kadınların kazanılmış haklarını yok etme amaçlanıyor.”

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) Nedir?

25 Eylül 2015’te kabul edilen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) 2030 yılına kadar erişilmesi amaçlanan 17 hedeften oluşmakta. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Birleşmiş Milletler üye devletleri bu hedeflere yerel, ulusal ve uluslararası düzeylerde ulaşma için çalışma taahhüdünde bulundu. 

SKH yoksulluğun azaltılmasından, sağlığa erişime, toplumsal cinsiyet eşitliğinden iklim değişikliğine ve tüm eşitsizliklerin giderilmesine kadar geniş kapsamlı bir eylem çağrısıdır. 

Kaynak: sivilsayfalar.org

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *